Çocukların Masallara İhtiyacı Var

Çocukların masallara ihtiyaçları var. Bruno Bettelheim bu seslenişi bundan 25 yıl önce kitabına başlık yapmıştı. Çocukların Masallara İhtiyacı Var, yalnızca okunmaya değer bir kitap değil; ailelere ve eğitimcilere masallarla ilgilenmeleri, masalların anlamlarını ve sırlarını çözüp onların çocuklar üzerindeki etkilerini gözlemlemeleri ve kavramaları için bir çağrıdır. Günümüzde masallar oldukça iyi para kazandıran bir Pazar halini almıştır. Bu evrensel pazarlama oyunundan dolayı masalın özünde nasıl değiştiği sorulması ve açıklanması gerekn bir konudur. Bu durumda masallar değerinden hiçbir şey kaybetmemiş, ruhsal özlerine el sürülmemiş, büyülü güçleri konurunmuş mudur; yoksa asıl değerinden mahrum bırakılmış, kelimenin tam anlamıyla pazarlanmış, ucuz bir mal haline mi dönüştürülmüştür?

Masallar diğer tüm gerçek sanat eserleri gibi çok katmanlı bir zenginliğe ve temelden yapılan araştırmalarda bile acak yavaş yavaş ortaya çıkan ve kavranabilen bir derinşiğe sahiptir. İşte bu yüzden masallar büyüleyicidir. Her ne kadar içerdiği mesajlar bir çocuk için çözüm yolları sunuyor olsa da, bu yollar hiçbir zaman dile getirilmemektedir. Masallar, yaşamı ve insanın varolşunu anlatan bir hikayeyi, çocuğun kendisi ile nasıl bağdaştırabileceğini dillendirmez, yine çocuğun hayal gücüne bırakır. Böylelikle masallar çocuklar için, onları özgür bırakan, hayatta yön bulma ve yaşam yardımcıları olurlar. Masallarda her durum basitleştirilir ve tüm kişiler açık seçik gösterilir. Tüm masallar tipiktir, hepsinde bir kutuplaşma söz konusudr. Bir insan ya iyidir, ya da kötü. Her ne kadar çocuklar bunu henüz kavramasalar ve göremeseler de, bu durumlarla gerçek hayatta genellikle bu açıklık ve belirginlikle karşılaşılmaz.

Yaşları ilerleyip de başka insanları, karmaşık durumları ve bağlamları tanımak için gerekli yetenekleri edinmeden önce, ilk çocukluk yıllarından okul çağına kadar hiçbir çift anlamlılığa, karikatürleştirmeye ihtiyaçları yoktur, tersine açık seçik ilişkilere ihtiyaçları vardır. Çocuk bu basitlik ve açıklığı arar, kendi kahramanıyla tam sempati içinde bağlantıya geçmek ister, tüm tehlikeleri, tüm çabaları ve akıl karışıklıklarını onunla birlikte yaşamak ister ve bu arada, sonunda her şeyin iyi olacağına mutlak bir inanç içindedir. Elbette ki gerçek hayatta durum böyle değildir ve büyüme çağındaki bir çocuk günden güne edindiği tecrübelerle bunu öğrenecektir. Fakat çocuk büyüme çağında zayıflardan yana olmanın doğruluğunu, hayat boyunca tembellik etmemenin önemini, dev adamların ve ejderhaların da yenilebileceğini öğrenir. Küçük ya da zayıf birinin de cesur bir yüreğe ve doğru bir yola sahip olduğu zaman krallıktan payını, üstüne de kralın güzel kızını alabileceğini yaşar ve içsellerştirilebilirse, bu zorlu sürecin üstesinden daha kolay gelebilir.

Masallar çocuğa kendini özdeşleştirme şansı veren ahlaki hikayelerdir. İyi için duyduğu sempati güçleri, masal figürleri üzerinden yapılanır ve kötüye karşı da bir antipati duruşu geliştimesine olanak tanırlar.

Günümüzde birçok çocuk masalla ya hiç tanışmamış, ya da onun en anlamlı bozulmuş, daha önemsizleştirilmiş veya küçültülmüş, sevimli ve iyice dünyevi hale getirilerek basitleştirilmiş, genellikle de karikatürleştirilmiş şekliyle karşılaşmış oluyor. Oysa bir karikatürü anlamak için öncellikle karikatürün teeli olan orjinali bilinmelidir, çünkü yalnızca o zaman karikatürün içindeki espri anlaşılabilir. Aksi halde karikatürize edilen orjinale dönüşür, bu yolla da gerçekliğe bakış tamamıyla bozulur. Çocukların karikatüre asla ihtiyacı yoktur, onlar öncellikle orjinali tanımak ve bilmek isterler ve öyle de olmalıdır; başka bir ifade ile kendini, insanları ve dünyayı anlamak için önce onları tanımak zorundadır. Çünkü yalnızca kendini ve dünyayı tanıyan ve anlayan biri, bir yetişkin olarak mantıklı ve sorumluluk bilinciyle düşünebilir ve davranabilir.

Yazan: Peter Lang

Kaynak: Çocukluğunu Yaşama Hakkı, Bir İnsan Hakkı – 6: Çocukların Masallara İhtiyacı Var

Yayına Hazırlayan: Uluslararası Waldorf Çocuk Yuvaları Birliği, Eğitim Sanatı Dostları Derneği